Diyalog Gazete Röportajı
Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
Ben Triotime Real Estate Broker’ı Tuğçe Aydın. 1986 İstanbul Doğumluyum, 35 yaşındayım Ve 7 yaşında bir oğlum var. Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünden mezunum. 16 yıllık Turizm tecrübem var. İstanbul’da birçok uluslararası otelde Grup Satış Kooordinatörlüğü yaptım. 2010 senesinden beri Kuzey Kıbrıs’ta yaşıyorum. 6.5 yıldır profesyonel olarak gayrimenkul danışmanlığı yapıyorum. 2019 yılında Lefkoşa’da Tunç Aybars ve Hasan Demirsu ile birlikte Triotime Real Estate emlak acentamızı kurduk. Ofisimiz Lefkoşa- Metehan’da yer alıyor. Başarılı, etkili ve yenilikçi projelere imza atıyoruz.
Son çalışmalarınızdan projelerden bize bahseder misiniz?
Sizlere Ofisimizde ekip olarak geliştirdiğimiz tek yetkili olarak tüm satış pazarlama faaliyetlerini yürüttüğümüz 3 projemizden bahsetmek istiyorum;
Gönyeli’de 3+1 160 m2 , kileri, kapalı garajı , yatak odasında dolap odası ve ebeveyn banyosu olan, garajın üstünün teras olarak kullanılabileceği çok şık ve kullanışlı bir proje. Merkezi lokasyonda bulunan, Lefkoşa’nın her yerine kolaylıkla ulaşım sağlayabileceğiniz ve ihtiyaca yönelik geliştirilen bu proje ekonomik fiyatları ile de oldukça dikkat çekici.
Özellikle pandemi sonrasında değişen talep ve ihtiyaçlara yönelik, apartman dairesinden yer evine geçmek isteyen alıcılara hitap eden bu projenin, koçanları çıkmış, teslime hazır durumdadır.
Gönyeli Kanlıköy’de 3+1 180 m2, büyük arsa içerisinde tek katlı ve dubleks seçenekleriyle, doğa ve yeşilliğin içinde size huzurlu bir hayat sunuyor. Hem şehrin merkezine çok yakın mesafede, hem de doğa ile iç içe bir konumda yer alıyor. Son zamanların trendi tek katlı müstakil evler tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek özelliklere sahip.
Lefkoşa’nın merkezinde, Bakanlıklar, belediye ve birçok devlet dairesine yakın mesafede, prestiji önemseyen, şık tasarım, işçilik ile müşterilerini etkilemek isteyen iş insanları için özel bir ofis projemiz mevcut. Sütunsuz tek kat yada kendi içinde dubleks seçenekleriyle hem çalışanların motivasyonunu yükseltecek, hem de insan odaklı ofis tasarımıyla şirketi bir adım daha öne taşımaya yardımcı olacaktır.
Pandemi süreci emlak piyasasını nasıl etkiledi?
Pandemi süreci tüm dünyayı etkileyen bir süreçti. İlk evrelerinde sağlığımızın tehlike altında olması ve henüz tanımadığımız bir virüs ile karşı karşıya olmamız hayatımızı resmen dondurdu. Karantina altında açılıp kapanmamız tüm sektörleri olduğu gibi emlak piyasasını da ciddi anlamda etkiledi. Hatta bu süreçte birçok firma olumsuz etkilendi. Uçuşların durması, yurtdışından yatırımcının gelememesi, eğitimde online sisteme geçilmesi ülke ekonomisini büyük ölçüde etkiledi. Her sektörde olduğu gibi emlak piyasasında da alım satım ve üretim durdu. Pandemiden dolayı insanlar uzunca bir süre izole yaşadı. Etkisinin azalmaya başlaması ve hayatın normale dönmesi ile birlikte piyasalarda alım-satım süreçleri yeniden başladı. Özellikle Türkiye ve yurtdışından gelen yatırımcılar, üniversitelerin yüz yüze eğitime başlaması , uçuşlarda serbestlik piyasaları olumlu yönde etkiledi. Biriken ve beklemeye alınan talepler doğrultusunda alıcı ve satıcılar yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. İç piyasa talepleri beklentilerimizin altında devam etse de yine piyasalara olumlu bir etkisi oldu. Dış piyasaya hizmet veren bölgelerde hızlı bir şekilde talep artışları devam etti.
Revaşta olan emlak türleri nelerdir?
Özellikle pandemi süreci sonrasında insanların ihtiyaç ve talepleri değişti. İnsanlar yaşam alanlarını daha fazla önemser oldu. Müstakil bahçeli evler, ikiz evler, zemin kat bahçeliler, geniş 3+1 daireler, penthouselar ve lüks konutlara ilgi her zamankinden daha fazla arttı.
Yeni projeler yatırımlar var mı, inşaat sektöründeki hareketlilik ne durumda?
Uçuşların başlaması, yabancı yatırımcıların gelmesi ve online eğitimin bitip, yüz yüze eğitimin başlaması ile birlikte emlak sektöründe hareketlilik yeniden başladı. İnşaat firmaları talebe yönelik projeler üretmeye başladılar. Daha çok yaşam alanları, geniş metrekareli daireler, bahçeli evlere olan taleplerde artış devam ediyor. Arsa, arazi fiyatları hiçbir zaman gerilemedi, aksine değer kazanmaya devam etti. Arsa ve arazinin kıymetini bilenler yatırımlarını toprak ile şekillendirmeye devam ediyorlar.
Online eğitim ile öğrenci akışının olmaması piyasayı nasıl etkiledi?
Öğrencilerin ülke ekonomimize katkıları gerçekten çok önemli ve değerlidir. Bunu bu süreçte birkez daha net bir biçimde anladık. Pandemi döneminde eğitim öğretimin online sisteme geçmesi tüm sektörleri olumsuz yönde etkilemiş ve piyasaları belirsizlik içine sokmuştur.
Eğitim amaçlı adaya gelen öğrencilerin barınma ihtiyaçlarının yanısıra, yiyecek-içeçecek , zaruri ihtiyaçlar ve eğlence sektörlerine katkılarını bir lokomotif olarak düşünmeliyiz. Kuzey Kıbrıs, öğrenci nüfusu baz alındığında yatırım yapmak için her zaman cazip bir ülke konumundadır. Buna bağlı olarak, ev alıp öğrenciye kiraya vermek isteyen yerli, yabancı yatırımcılarımız mevcuttur. Eğitimin yüzyüzeden online a geçmesi bu akışa ciddi zarar vermiştir. Başta gayrimenkul sahipleri evlerini kiralamakta büyük sorunlar yaşadılar. Birçok ev bu süreçte neredeyse boş kaldı. Evini kiraya verebilenler ise değerinin çok altında ve Türk Lirası bazında kiralamak durumunda kaldılar. Gelir akışları durma noktasına geldiği için, kredi ile alınan evlerin taksitleri ödenemez oldu. Ve ipotek altındaki birçok ev bankada satışa çıktı. Daralan piyasada alıcı bulmakta zorlandığımız bir süreç yaşamış olduğumuzdan dolayı, gayrimenkul piyasasında arz fazlalığı oluştu. Çok sayıda satışta ev varken, alıcı sayısında büyük bir düşüş yaşandı. Alıcılar pandemi sürecinin belirsizliğinden dolayı gayrimenkul alımlarını durdurdu. Evlerini Satmak isteyen mal sahipleri de evlerini satışa çıkardı. Ancak alıcı bulmakta zorlandılar. Tüm bunların yanında diğer sektörlerde bu süreçten fazlasıyla nasibini aldı. Öğrenciye hitap eden Restoran, cafe ve barlar uzun süre boş kaldı.
Bu süreç ülke ekonomimizi ciddi anlamda kısır bir döngüye soktu ve ekonomik daralma başladı.
Dövizdeki artışın alım satımlarda etkisi nasıl?
Dövizin uzun süredir yükselişi ve bu durum karşısında Türk lirasının ciddi değer kaybetmesi ve Bununla birlikte bankaların kredilerde uygulamış oldukları yüksek faiz oranları yatırımcıları ve piyasaları olumsuz yönde etkiledi. Özellikle düşük ve orta segmentte yer alan, gayrimenkul alırken kredi çekmek isteyen insanlar yüksek faiz oranlarından dolayı buna cesaret edemediler. Tam tersi olarak elinde nakiti olupta gayrimenkule yatırım yapmak isteyen yatırımcılar ise piyasalardaki belirsizlikten dolayı taleplerini dondurmak zorunda kaldılar ve beklemeye geçtiler.
İnşaat firmaları ise , döviz artışından kaynaklı olarak, sürekli artan inşaat maliyetleri ile üretime ya ara verdiler, yada hacimlerini küçültüp daha az üretim yaptılar. Yükselen inşaat maliyetleri ve beraberinde artan satış rakamları ne üreticiyi, ne de nihai alıcıyı memnun etti. Piyasada alıcıların azalması ve inşaat maliyetlerinin artması ters orantı bir etki yarattı. Bankalar kredi satmakta zorlandı. Tüketiciler talep ve ihtiyaçlarını bekletmeye almak durumunda kaldılar.
Son olarak eklemek istedikleriniz ?
Bu süreç hepimiz için beklenmedik bir süreçti ve kabul etmeliyiz ki piyasaları tamamen değiştirdi. Algılar değişti, talep ve ihtiyaçlar da değişti. Herşeye rağmen küçük nüfuslu bir toplum olmamızın avantajlarını yaşadık ve birçok ülkeye göre pandemi sürecini daha hafif atlattık. Süreç elbette devam ediyor, henüz bir şey bitmiş değil, etkisi günde güne azalıyor. Bu yıl yüzyüze eğitimin yeniden başlaması ile birlikte adamıza 43.000 öğrenci giriş yaptı. Aynı hızda tüm evler kiralandı, piyasalar hareketlendi, yatırımcılar yeniden yatırım yapmaya başladı. Üniversitelerin ve öğrenciye bağlı tüm lokomotif sektörlerin yüzü gülmeye başladı. Yurtdışından yerli yabancı birçok yatırımcı rotasını yine Kuzey Kıbrıs’a çevirdi. Her dönem ve kriz sorunlar ile birlikte kendi içinde yeni fırsatları da beraberinde getirir. Yatırımcıların arsa ve araziye olan ilgileri arttı.